htmlkodlarMehmet Okur
Küçük yaşlarda astım hastalığı ile boğuşan Okur, bir komşusunun yardımı ile bu hastalıktan kurtulur.Bunun sonucunda iştahı açılır ve günde 4 litre süt içmeye başlar.
Çocukluk yıllarında uzun süre kaleci olarak futbol oynadı.14 yaşında 1.90 m civarı boyuyla fark edildi. Basketbol yeteneği geç denebilecek yaşta keşfedildi ve 14 yaşında Bursa'da Oyak Renault altyapısında basketbola başladı ve boyu ve yeteneği ile kısa sürede kendini gösterdi. Basketbol federasyonunun 1979 doğumlu oyunculardan oluşan bir grupla ilgilenmesi doğrultusunda Nihat İziç özel olarak Mehmet Okur'u geliştirmek için çalıştı.
Oyak Renault 2. lige düştükten sonra da başarılı oyunlar çıkararak 1996-97 sezonunda 17 yaşında iken takımının tekrar 1. lige çıkmasında büyük fayda sağladı. Bu sezon aynı zamanda Mehmet Okur’un Oyak Renault Yıldız Takımı’nı, Türkiye Şampiyonası’nda Efes Pilsen ve Tuborg’un ardından 6.’lığa taşıdığı sezondu. 1997/1998 sezonu Mehmet Okur’un 1. Lig’de oynadığı ilk sezondu. Basketbol oynamaya sadece 4 yıl önce başlamış 18 yaşındaki bir çocuk için oldukça iyi bir başarım sergileyen Mehmet o sezon aldığı kısıtlı dakikalarda 4,4 sayı ve 3,3 ribaund ortalamaları ile oynadı.
Bir sonraki sezon Türkiye Ligi için son derece üstün bir takım kuran ve Avrupa Ligleri'nden birçok önemli oyuncuyu transfer eden diğer Bursa takımı Tofaş'a transfer oldu. Rashard Griffith ve Asım Pars gibi iki önemli uzun oyuncu arkasında çok da oynama şansı bulamasa da verilen her görevi eksiksiz yaptı. Bir sonraki sezon olan 1999/2000 sezonunda da Tofaş yüksek bütçelerle kurduğu derin kadro ile Türkiye Ligi'nde son derece başarılı oldu ve Türkiye Ligi'ni şampiyon olarak bitirdi. Ancak Avrupa Kupalarında alınan başarısız sonuçlar onun Tofaş'a transfer olmasına sebep olan Jasmin Repesa'nın istifa etmesine yol açtı ve yerini genç yardımcı antrenör Tolga Öngören aldı. Yeni antrenörü Mehmet Okur üzerinde özellikle yoğunlaştı, sezon ilerledikçe bu geniş kadroda kendine yer buldu ve sezonu özellikle de play-offlardaki üstün performansı ile 6.7 sayı ve 5.3 ribaund ortalamaları ile tamamladı.
Tam Mehmet Okur kendini Türkiye Liglerinde gösterdiği bu sezon sonunda Tofaş şok bir kararla basketbol yatırımlarını durdurdu ve takımı 1. ligden çekti. Bunun üzerine Mehmet Okur, Efes Pilsen ile 1 yıllık sözleşme imzaladı. Efes Pilsen o sezon Final Four oynadı ve Avrupa üçüncüsü olarak sezonu kapadı. Yaz döneminde son birkaç sene yaptığı gibi NBA kamplarına katıldı ve burada Detroit Pistons takımı tarafından 2001 NBA Draft'ında 38. sıradan seçildi. Ancak o sezon NBA 'a gitmedi ve bir sezon daha Efes Pilsen'de oynayarak kendini geliştirmek ve bir sonraki sezon Detroit'e gitme kararı aldı.
O sezon gerek yazın Türkiye'de oynanan ve Türk Milli Takımı'nın final oynadığı Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda gerekse Efes Pilsen'deki son sezonunda son derece başarılı bir dönem geçirdi ve kendini her gün geliştirdi. Türkiye Ligi'ndeki son sezonunda Efes Pilsen'le Türkiye Kupası’nı ve Lig Şampiyonluğunu kazandı ve 13,5 sayı - 8,5 ribaund - 1,5 asist ve 1,0 top çalma ortalamalarına ulaştı. Euroleague'de ise 12,1 sayı-6,6 ribaund ve 1,1 blok ortalamalarıyla oynadı.
Mehmet Okur 2001 NBA Draftında 39. sırada Detroit Pistons tarafından seçilmiştir.
2002 yılında Detroit Pistons ile sözleşme imzalayan Mehmet böylece NBA kariyerine başlamış oldu. İlk sezonunda Ben Wallace, Elden Campbell gibi tecrübeli uzunların arkasında görev yapan Mehmet Okur 72 maçta görev yaptı; maç başına 19 dakika oynadı, 9 maça ilk beşte başladı; maç başına 6,9 sayı-4,7 ribaund-1,0 asist üretti ve takımıyla birlikte Doğu Konferansı Finalleri’nde mücadele etti.
İkinci sezonunda takımın en önemli oyuncularından biri oldu ve Detroit'in çok geniş ve nitelikli kadrosuna rağmen önemli katkılar sağladı. Rasheed Wallace'ın takasla alınması sonrasında süreleri düşen Mehmet, buna rağmen sezonu 9.6 sayı, 5.9 ribaunt istatistikleriyle bitirdi. Bu sezonu Detroit Pistons ile NBA Şampiyonu olarak tamamladı ve böylece dünyanın en önemli basketbol liglerinden birinde şampiyonluk unvanına ulaşan ilk Türk oyuncu oldu.
Şampiyonluğun ardından; o sezon kontratı biten Mehmet'i Detroit'in elinde tutması çok zor görünüyordu. Zira NBA'deki kontrat sistemleri gereği; Rasheed Wallace'ı kadroda tutan Detroit'in Mehmet'e yapacağı teklif hayli düşük kalacaktı. Sonuçta; Detroit onu elinde tutamadı ve Mehmet 2004/2005 sezonu başında Utah Jazz ile 50 milyon USD bedelle 6 yıllık sözleşme imzaladı.
Utah Jazz kariyeri Mehmet için iyi başlasa da takım olarak playoff'a kalacak dereceyi elde edemediler. Carlos Boozer ve Andrei Kirilenko'nun sakatlıkları nedeniyle çok maç kaçırdığı son ki yılda maç kaçırmadan istikrarını koruyan Mehmet, ilk sezonunda 12.9 sayı, 7.5 ribaunt ortalamalarıyla oynadı.
2006 Dünya Basketbol Şampiyonasında milli takımının formasını giymemesi üzerine çeşitli spekülasyonlar yapılan ve bu nedenle ülkesinde çeşitli tepkilerle karşılaşan Okur, NBA'deki ikinci sezonunda gözle görülür bir gelişme yaşadı ve elde ettiği 18.0 sayı, 9.1 ribaunt gibi istatistiklerle bu gelişmeyi rakamlarına da yansıttığını gösterdi. Mehmet yakaladığı bu istatistikler ve oyunundaki gelişiminin de yardımıyla takımı Utah Jazz'ı Playoff'a sokmak için elinden geleni yapıyor.
Mehmet Okur, Allen Iverson'ın sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartılması üzerine 2007 NBA All-Star maçı Batı Konferansı kadrosuna dahil edildi. Okur bu karşılaşmada 4 sayı, 2 ribaund 1 de asist performansı ile oynadı. Mehmet Okur, NBA tarihinde All-Star seçilen ilk Türk 10. Utah Jazz'lı oyuncudur.
22 Mart 2007 gecesi eşi Yeliz Okur ile birlikte adını Melisa verdikleri kız çocukları dünyaya geldi. Sezeryanla 55 cm. boyunda ve 4.280 kilogram doğdu.
2006 -2007 sezonunu Batı Konferansında 4. olarak tamamlayan Utah Jazz, Playoffların ilk turunda Houston Rockets ile eşleşti. Bu eşleşmeyi 4-3 kazanan Utah'da Mehmet Okur, özellikle dev pivot Yao Ming'e karşı etkili savunması ve son maçtaki kritik şutları ile dikkat çekti. Playoffların 2. turunda Golden State Warriors ile karşılaşan Jazz bu seriyide 4-1 geçti. Mehmet Okur bu seride ilk iki maçın haricinde fazla etkili bir oyun ortaya koyamadı
İbrahim Kutluay
Basketbol Yaşantısı
Fenerbahçe ve Efes Pilsen İbrahim Kutluay ilk önceleri Fenerbahçe'de futbol oynama hayalleri kuran ve bunun için çalışan bir sporcuydu. Ancak yeteneği keşfedilince Fenerbahçe altyapısında basketbola başladı ve 4 sene genç takımda mücadele etti. Yıldız ve genç takımlarda koç Murat Özgül ile çalıştı. İbrahim Kutluay'ı 1992 yılında o dönem Fenerbahçe'nin baş koçu Çetin Yılmaz A takıma aldı. Ancak, iki sezon takımdaki önemli yıldızların arkasında yedek oturdu.
Ama Kutluay asıl patlamayı 1994-95 sezonunda Murat Didin'in göreve gelmesiyle yaptı. Bir anda takımının en skorer ismi konumuna geldi. Fenerbahçe'yi Türkiye Ligi'nde finale kadar taşıdı ama Ülkerspor karşısında serinin 4-2 kaybedilmesine engel olamadı. İbrahim Kutluay bu başarılı oyunuyla kısa sürede Milli Takım'a kadar yükseldi. 1995 Avrupa Şampiyonası'ndan itibaren özellikle yüksek dış atış yüzdesiyle takımın en önemli hucüm gücü oldu. 1998/1999 sezonunda 21,4 sayı ortamasıyla Euroleague'de ilk sıradaydı. İbrahim'in basketbolunu geliştiren nedenler o dönem Fenerbahçe ve genel olarak Türk Basketbolu'na yapılan önemli yatırımlar ile önemli Türk ve yabancı oyuncularla beraber oynaması gelir.
1999 yılına kadar sürekli olarak bu takımda oynadı. 1999/2000 sezonunda Efes Pilsen ile sözleşme imzaladı. (İstatistikler: 15,1 sayı - 1,7 rib. - 2,6 asist)
Yunanistan Günleri
Bir yıl sonra Yunanistan'a transfer oldu ve AEK Atina ile sözleşme imzaladı. (İstatistikler: 18,3 sayı, 2,3 rib. - 1,6 asist) Bir Yunan takımında oynayan ilk üst düzey oyuncu oldu. AEK'de oldukça başarılı bir sezon geçirdi. ve Yunanistan Ulusal Kupasını kazandı ve o kupa maçının En Değerli Oyuncusu (MVP) seçildi. Yunanistan Ligi'nin ve Avrupa Basketbolunun en önemli kulüplerinden olan başka bir Atina takımı Panathinaikos'a transfer oldu. (İstatistikler: 12,7 sayı, 2,6 rib. - 1,5 asist) Panathinaikos takımıyla 2002 yılında Bolonya'da Avrupa Şampiyonluğu'nu kazandı.
Ülkerspor ile tekrar T.B.L.
2003 yılında Ülkerspor'la sözleşme imzalayarak Türkiye'ye döndü. Sözleşme 2007'ye kadar geçerliydi. Ülker playofflarda yarı finalde Beşiktaş'ı eleyerek finale çıktı ancak finalde Efes Pilsen'e elendi. Daha dört senelik sözleşmesi olmasına rağmen sözleşmede NBA ligi için özel maddeler vardı ve Amerika'da basketbol hayatını devam ettirme gibi riskli bir karar aldı.
NBA
Çok geç sayılabilecek bir yaşta 22 Eylül 2004 Tarihinde Seattle SuperSonics ile sözleşme imzaladı. Bu ligde Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'dan sonra giden 4. Türk oyuncu oldu. Ancak burada takım seçme konusunda şansızlık yaşadı. Zaten fiziksel olarak bu lige uygun olup olmadığı tartışılken gittiği takımda pozisyonunda başta Ray Allen olmak üzere takım için pek çok değişilmez ve değerli oyuncu vardı. Nitekim Ocak 2005 sonunda sözleşmesi feshedilene kadar sürekli takımın sakat listesinde (injury list) ve yedek kulübesinde tutuldu. Bu dönem içinde sadece beş maçta oyuna girebildi ve toplam 12 dakika süre aldı. 1 isabetsiz şut , 1 ribaunt ve 2 top kaybı istatistiklerini yaptı.
Yeniden Yunanistan
2004/2005 sezonu ortasında tekrar Panathinaikos Atina'ya döndü ve alıştığı Avrupa Ligi'nde takımına katkı yapmaya devam etti. Takımı Euroleague çeyrek finalinde Efes Pilsen'le Final Four'a çıkma mücadelesi verdi. Özellikle 6 Nisan 2005 günü Atina'a oynanan ilk maçtaki hırslı ve istekli görünümüyle takımına büyük katkı sağladı. İki gün sonra oynanan rövanşta Abdi İpekçi Spor Salonu'nda büyük tepki çekti. Ancak takımı Efes Pilsen'i eledi ve bir kez daha Final Four oynama başarısı elde etti.
İkinci kez Ülker
İbrahim Kutluay 2005/2006 sezonu başında Ülkerspor'la 2 yıllık kontrat imzalayarak Türkiye Basketbol Ligi'ne döndü. 14,4 sayı ortalaması ile oynadı. Ayrıca 2006'da Japonya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda 2. kez boy gösterdi ve takımının 6. olmasında önemli görevler yaptı. 2006-2007 sezonu öncesi takımı Ülker ile Fenerbahçe'nin birleşme kararı doğrultusunda, basketbola başladığı Fenerbahçe'ye 7 sezon sonra geri döndü.
Fenerbahçe ile şampiyonluk
Fenerbahçe Ülker takımı ile sezonu kapatan İbrahim Kutluay, bu sezonda 11 sayı ortalaması ile oynadı. Özellikle takımının oynadığı ikinci yarıdaki Efes Pilsen maçında eski günlerine taş çıkaracak bir oyun oynayan İbrahim Kutluay, play-off'lara 1. sıradan girilmesinde önemli katkıda bulundu. Kutluay, Play-offlarda ise 10,5 sayı ortalaması ile oynadı. Son olarak, final serisinde Efes Pilsen'in 4-0 geçilmesinde önemli rol oynayarak, yetiştiği Fenerbahçe'deki ilk şampiyonluğunu tattı.
Tekrar Yunanistan
İbrahim Kutluay askelriğini yapmadığı ve askerlik yasası çıkmadığı için Yunanistan'ın PAOK takımına gitmek zorunda kaldı